Nasıl Söylediğimi Değil, Ne Söylediğimi Dinle!

Size İhtiyacım Var!
29 Eylül 2019
ARA TATİL GELDİ
15 Kasım 2019

Çocuk sahibi olmanın anlamının belki de fark edildiği ilk anlar, çoğu zaman gözyaşlarının tutulamadığı en özel zamanlar “Anne – Baba – Dede vb.” sözlerinin ilk duyulduğu anlardır. Size ait olan yegâne varlığın doğduğu andan itibaren kurduğunuz milyonlarca cümleye karşılık söylediği 2 hecelik kelime, o an hayatın en özel, en anlamlı konusu oluyor.

blowing-blurred-background-boy-1231215
Tabii bu durumda aile bireylerinden kimin adı söylenmişse en çok gururlanan belki de çocuğun en çok kendini sevdiğini iddia eden kişi o oluyor. Çocukların gelişim süreçleriyle birlikte her dönemde bambaşka duyguların yaşandığı olaylara şahit olunmaktadır. Tabii ki yaşanan olayların bazıları güzel duygularla gelirken bazıları ise çocuğun zorlandığı ya da yaşadığı sorunlarla karşılaşmamıza neden olabilmektedir. Çocukların dil gelişimi ile birlikte artikülasyon sorunları ile karşılaşılabilir. Artikülasyon sorunlarından biri olan kekemelik üzerine Dünya’da ve Türkiye’de yapılmış birçok araştırma yer almaktadır. Kekemelik, konuşma sırasında ses, hece tekrarları (yü-yürümüş vb.), seslerin uzatılması (bbbbbütün vb.), sözcüklerin parçalanması (sözcük içinde ara verme), konuşma sırasında doldurulamayan duraksamalar (-konuşma yok- basketbol oynadım), söylemesi zor sözcükleri kullanmamak amacıyla anlatması gerekeni farklı kelimeler kullanıp uzatarak anlatma, tek heceli sözcük tekrarlarının (ko-ko-koştum vb.) görülmesi ve aynı zamanda konuşma akıcılığının, bütünlüğünün bozulmasına neden olma durumudur. Ancak çocuğun konuşmaya başlaması ile birlikte 4-5 yaş aralığına kadar görülen tekrarlamalar kekemelik ile karıştırılmamalıdır. Çocuklar 2 - 5 yaş aralığında hızlı düşünebilmekte fakat düşünce hızları ile konuşma hızları eşit olmadığı için gelişimsel dönemlerine bağlı olarak kısa süreli kekemelikler gözlemlenebilmektedir. Yapılan araştırmalarda bu durumun konuşma bozukluğuna yatkınlığı olan çocuklarda görüldüğü belirtilmiştir. Etkileri uzun süren kekemelikler genellikle 2-7 yaş aralığında görülmektedir. Kelime tekrarları ya da kısa süreli, gelişim dönemine bağlı kekemelik ile konuşma bozukluğu olan kekemelik doğru ayırt edilmelidir.
Günümüze kadar kekemeliğin ortaya çıkış sebepleri ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalarda bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu araştırma sonuçlarında; genetik ve fizyolojik faktörler (aile geçmişinde kekemeliğin bulunması vb.), çocuğun başarılı olması için anne ve babasından gördüğü zorlama, evde aşırı disiplin uygulanması, sol elini kullanan çocuğu sağ elini kullanması için baskı yapılması (nörolojik), erken çocukluk döneminde duygusal güçlükler yaşanması, bebeğin erken sütten kesilmesi yada erken tuvalet eğitimine başlanması, çocuğun akıcı konuşması için gerekli olan dilsel, bilişsel, motor ya da duyusal kapasitesinin çevrenin beklentisi karşısında yetersiz kalması, bazı kelimelere takılmama çabası, ebeveynlerin çocukların konuşmasındaki yetersizlikleri ayıplaması gibi birçok neden yer almaktadır. Kekemelik sorunu olan çocukların çoğunun dikkatlerinin kendilerine dönük olduğu, kendi kekemeliklerinden etkilendikleri, kendi konuşmalarını takip ettikleri, grup içinde yer aldıklarında huzursuzluklarının ve konuşmalarındaki takılmaların arttığı, yalnızlığı seçtikleri, alıngan ve inatçı oldukları görülmektedir. Kekemelik, çoğu zaman çocuğu toplum içerisinde zor durumda bırakıp kendini ifade etmesini engellemesi nedeniyle çocuk için oldukça zor bir durum yaşanmakta ve özgüveninin zarar görmesine neden olmaktadır. Bu süreçte ailelere önemli sorumluluklar düşmektedir. Ailelerin çocukları ile var olan ilişkilerinde hoşgörülü davranmaları oldukça önemlidir. Aşırı disiplinli ve denetimci ebeveyn olmamak, çocuk kendini ifade etmeye çalışırken sabırsızlıkla sözünü kesmemek ve normal bir konuşma sürecindeymiş gibi davranmaya devam etmek, çocuğun önemli özelliklerini, yeteneklerini ortaya çıkarmak ve dikkatini konuşma sorunundan uzaklaştırmak doğru yaklaşımlardan bir kaçı olacaktır. Okul döneminde olan bir çocuk ise öğretmeni ile iş birliği yapılması (öğretmeninden de çocuğa karşı aynı hoşgörülü davranışı sergilemesinin beklenmesi), arkadaşları tarafından konuşması nedeniyle alay konusu olur ise çocuğa bu durumla nasıl baş edeceğinin öğretilmesi ve yaşadığı sorunun arkadaşlarıyla iletişim kurmasıyla ilgili engel bir durum olmadığının anlatılması oldukça önemlidir. Çocuğun konuşma sorunundan dolayı gelişimsel, psikolojik süreçlerinde zorlanma yaşamaması, kişilik gelişiminde olumsuz etkiler oluşmaması için ailenin çocuğun yanında yer alması gerekmektedir. Yaşanan bu süreçte konuşma terapisti ile ilerlenmeli, kekemeliğin inatçı olduğu, sabırlı ve düzenli bir tedaviye ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.

Uzman Klinik Psikolog Gamze Kısmetoğlu

Kaynakça

Ülgen, M. Çocukluk Ve Ergenlik Döneminde Görülen Uyum Ve Davranış Sorunları
Pınarcık, Ö. (2013). 6-8 Yaş Kekeme Öğrencilerin Psiko-Sosyal Yönden Karşılaştıkları
Güçlüklerin Öğrenci Görüşleri Açısından Değerlendirilmesi