Çocuk ve Yas

Yetişkin Danışmanlığı
22 Ağustos 2019
Çift & Aile Danışmanlığı
28 Ağustos 2019

Çocukluktan itibaren ilişkilerimizin çoğunu, sevgi ve güven gibi önemli değerleri temel alarak kurarız. Bütün değerlere sahip olan kişiler çoğunlukla en yakınlarımızı (anne, baba, dost, eş vb.) oluşturur. En güçsüz, en mutlu ya da anlamsız anlarda bile yanımızda olmasını istediğimiz, hayatımıza anlam kattığını düşündüğümüz kişiler…

549013-PJZN7S-144
Hayatımızda bu kadar önemli yere sahip olan insanların kaybı yaşandığında bu durum ve duygularla yüzleşmek, baş etmek zor hâle gelebilir. Kayıp ve yas süreci yetişkinlerin hayatında büyük etkiler yaratırken çocukların bu durumla baş etmesinin çok daha güç olabileceği düşünülebilir. Çocuklar, anne babası ayrıldığında ya da öldüğünde, sevdikleri kişiler uzak bir yere taşındığında, arkadaşı ve yakını hastalandığında ya da öldüğünde, bakımevine yerleştirildiğinde sevdikleri kişiler ile ilişkilerini yitirebilirler. Yaşanan bu kayıplar yas tepkisinin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Fakat çocuğun kaçınılmaz bir gerçek olan ölümü, kavram olarak algılayışı yaşına, bulunduğu gelişim düzeyine ve kişilik özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Doğru bilgilendirmenin yapılması, çocuklarda normal gelişimin sürebilmesi için oldukça önemlidir. Küçük çocuklar ölümün, yaşamın bir getirisi olduğunu anlamakta zorlanabilirler. Çocuklar, ölen kişinin bütün vücut fonksiyonlarının durduğunu yani yemek yiyemeyeceğini, bir şey içemeyeceğini, oyun oynayamayacağını, düşünüp hissedemeyeceğini anlamalıdırlar. Ölümle ilgili yapılacak olan açıklamanın, çocuğun yaş grubu ve hayal dünyası göz ardı edilmeyerek açık, anlaşılır, basit bir şekilde anlatılması oldukça önemlidir. En önemli noktalardan biri ise çocuğun ölümle ilgili neyi bildiği ve neyi bilmediğidir. Çocuklar aslında ölümün farkındadırlar. Çevrelerinde çeşitli hayvanların ölümünü görmekte, televizyon programlarında izlemekte hatta oyunlarında ölümü konu almaktadırlar. 9 ay ile 2 yaş arasında bilişsel süreçler ilerlediğinden bebek annesini tanır ve bu dönemde anne ölürse, bebek şiddetli bir şekilde ağlayarak yoğun üzüntüyle tepki verebilir. Bu dönemde annenin kaybı bebeği baba, babaanne vb. kişilerin kaybına göre daha çok etkiler. 9 ay sonrasında bebek ve anne arasındaki bağlar sağlıklıysa bebek, annenin yerine geçecek kişiyi çok çabuk kabullenmeyebilir. Eğer anne yerine geçen kişi olmazsa bebek, eski duyarlılığını kazanamadığı için ileriki yaşamında başkalarına inanmakta ve güvenmekte zorlanan bir kişi olabilir. 2-5 yaş aralığında ise çocuk; ölümü geçici, geri dönüşü olan ve kişiye özgü olarak yorumlayabilir. 2-3 yaş aralığındaki çocuklar zaman kavramında sürekliliği (ölümün geri dönüşü olmayan bir durum olduğunu) algılamakta güçlük çekerler. Bu yüzden çocuklar, yetişkinlerde olduğu gibi ölümü ve kayıp kavramlarını anlama ve bunların üstesinden gelme kapasitesine sahip değildirler. Çocuk 4-5 yaş aralığına geldiğinde geçmiş, şimdi ve gelecek zaman kavramlarını anlamaya başlayabilir. Ölümün getirdiği karmaşıklıkla çocuklarda kendini suçlama sık görülür. Çocuklar kızgınlık sırasında akıllarından geçen kötü düşünceler nedeni ile yakınlarını kaybettiklerini düşünebilirler. Bu dönemde çocuklar yaşadıkları kayıpla ilgili duygu ve düşüncelerini açık bir şekilde dile getirebilirler. Ebeveyn, çocuğu kayıptan sonra da yaşamlarının güvencede olduğu ve yine aynı şekilde devam edeceği konusunda cesaretlendirirse çocuk bunu kolaylıkla anlayabilir. Bazı çocuklarda ise, duygularını ifade etmekte zorlanma, yeme ve uyku bozuklukları gibi uyum ve davranış sorunları gözlemlenebilir. 6-11 yaş aralığındaki çocuklar, eğer birisi ölürse onun bir daha geri dönmeyeceğini bilir. Bu nedenle çocuk, kayıp sonrası yetişkinler gibi yoğun üzüntü ve yas yaşayabilir. Bu yaş aralığındaki çocuklar üzüntülerini farklı şekillerde yansıtabilir. Saldırganlık, içe çekilme, alt ıslatma gibi davranış problemleri gözlemlenebileceği gibi, ölen kişinin bazı davranışlarını taklit etme eğilimi de ortaya çıkabilir. Yas sürecine bağlı olarak gelişen bu davranışlar, eğer yerleşmiş bir patoloji yoksa zaman içerisinde yok olacaktır.

Yetişkinler, bazen çocukların ölümü anlayamayacak kadar küçük olduğunu düşünebilirler. Ancak çocukların ölümü anlayamama sebebi gelişimlerini tamamlamamış olmalarından değil, daha önce hiç kayıp deneyimi olmamasından kaynaklanmaktadır. Burada unutulmaması gereken en önemli nokta, her çocuğun tek olduğudur. Kayıp yaşayan çocuğun ne hissettiği, bununla nasıl başa çıkabileceği kadar önemli olan şeylerden biri, yetişkinlerin çocuğa nasıl yaklaştığıdır. Ölüm kavramı üzerine konuşurken uzun ve karmaşık cevaplar, çocuklar için sıkıcı ve anlaşılmaz olabilir. Çocuklar bazen “Babam bayramdan sonra gelecek değil mi?” ya da “Annemin yanına ne zaman gideceğim?” gibi tekrar eden sorular sorabilirler. Burada çocuğun endişesinin giderilmesi oldukça önemlidir. Eğer çocuğun soru sormasına izin verilir ve doğru bilgilendirme yapılırsa ölümün ne anlama geldiğini anlamaları kolaylaşacaktır. Kayıptan sonra çocuk etrafında düzene ve güvene ihtiyaç duyar. Düzen ve güvenin yeniden gelişmesi ise çocuğa bakan yetişkinler tarafından eski düzenin yeniden başlatılması (yemek ve uyku saatlerinin devam etmesi gibi) yoluyla gerçekleştirilebilir. Bu durum çocuğun kendini güvende hissetmesine yardımcı olur. Bu dönemde çocuğun dile getirdiği ihtiyaçlara ve tepkilere duyarlı olunmalıdır.

Kayıp yaşayan çocuklarda dikkat edilmesi gereken bazı tepkiler şunlardır:

1-Derslerine çok çalışmasına rağmen düşük başarı

2-Akranlarıyla oynamayı, okula gitmeyi şiddetle reddetme

3-Anksiyete ve fobiler

4-Uyku sorunları ve kâbuslar

5-Sosyal içe çekilme

6-Öfke nöbetleri

7-Tekrar eden hastalık şikâyetleri

8-Sorunlarla başa çıkmakta zorlanma

9-Rahatsız eden hayaller kurma

10-Yaşından küçükmüş gibi davranma vb.

Yaşanan kayıp süreci ailedeki her birey için farklı etkilere sahiptir. Bu süreçte çocukların algı farklılıkları gelecek zamanda olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle çocuğun kayıp sürecinde yanında olunması ve davranışlarının gözlemlenmesi oldukça önemlidir. Gerekli durumlarda bir uzman yardımıyla süreci takip etmek en doğru yaklaşım olacaktır.


Uzman Klinik Psikolog Gamze KISMETOĞLU
KAYNAKÇA

Çocuklarda Yas Anne Baba El Kitabı. Türk Psikologlar Derneği ( UNİCEF)
Yıldız, A. Çocuk, Ölüm ve Kayı. Sosyal Bilimler Dergisi.